Insanın kanı tanımadığı birine ısınır ya,
bizim de kanımız Izziyana Suhaimi'ye öyle ısındı.
Sanki Singapur'da değil de hemen alt katımızda yaşıyormuş gibi,
inip kapısını çalsak "bir kahve içelim mi?" uzaklığındaymışız gibi...
Izziyana önce çiziyor sonra suluboya ile renklendiriyor,
işte onun sanatı bu aşamadan sonra başlıyor.
Bazen büyükannelerimiz gibi ince ince işliyor,
bazen de üşümesinler diye başlarına birer yün bere örüveriyor :)
Her ne yapıyorsa çok iyi yapıyor...
Embroidery denilen zanaat bizde yeni haliyle nakış olarak
devam ettirilebilir mi bilmiyorum ama
çoğalsın istiyorum ;)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder